Diyarbakır Özen Vinç’ten Cihan Karabulut yazdı…
Güneydoğu Anadolu Bölgesine ait kültürel mirasın ortaya çıkmasında vincin yeri yadsınamaz. Mimari yapıların( Surlar, Kaleler,Saraylar) inşasında kullanımı neolitik çağla başlayan, Roma, Bizans ve Osmanlı imparatorluğuyla doruğa ulaşan ahşap; makaralı ,genelde üç ayaklı portatif vinçlerin dönemdeki işini günümüzde kamyon üstü katlanır boomlu vinçler (Hİ-AB) üstlenmektedir.
Özellikle 2000’den sonra Konya merkezli imalat firmalarının çoğalması, alımda sağlanan kolaylıklar, imal edilen vinçlerde kullanılan eksik malzemeler, ilgili ilgisiz herkesi makine almaya yöneltmiş, bölgede makine sayısını arttırmıştır.
Bu makineler diğer sektörlerde işlerin daha kolay ve hızlı ilerlemesine yol açarken,yerel globalizmde; haksız rekabet,birçok hafif yaralanmalı ve ölümlü iş kazası,nitelikli operatör ,öğretimsel,hukuksal problemlerin doğmasını da beraberinde getirmiştir. Çözüm noktasında Vinç-Der’in çalışmaları öneme değerdir.
Kasım 2015 itibariyle parklarda iş bekleyen mobil vinçlerin ülke ekonomisiyle olan ilişkisini de farklı bir pencereden değerlendirelim:
İnsanlığın ilk doğuş noktasını oluşturan bereketli hilal bölgesinin batısını, günümüzde kuzey Suriye ve Türkiye topraklarının bir kısmı oluşturmaktadır. Sahip olduğu zenginliklerden dolayı tarih sahnesinde sürekli savaşlara konu olan bu alanın siyasal, sosyal ve iktisadi durumu halen güncelliğini korumakta, bölgemizin ekonomik, siyasi, sosyal durumuna şartlara göre olumlu olumsuz yansımaktadır.
Bu bağlamda üretim, sanayi, endüstri, inşaat, petrol, enerjide olduğu gibi vinç işletmelerinin de ekonomik hareket belirteci politikadır. 2015’in ilk çeyreğinde genel seçimler ve Orta Doğudaki şekilsel bozukluklardan dolayı gerilemeye başlayan parametrik tablo, istikrarsızlık, artan şiddet ve çekişmeler , en fazla yıkımın 2016 Ocak, Şubat, Mart aylarında Diyarbakır’da yaşanmasına neden olmuş , bu durum olağan olarak kiralık vinç sektörünü olumsuz etkilemiştir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde istatistik olmayan verilere göre; 10000 kişi bu sektörden hayat sürekliliğini sağlamakta, bölgenin ideolojik bakışlarla tüm erk sahipleri tarafından terörize edilmesinin hiçbir kesime fayda sağlamadığı da gün gibi ortadadır.
Böyle sorunsallıkların yayılıp kronikleşmemesi için bölgedeki tüm vinç işletmecilerinin açık görüşü; yetkililer tarafından olayların yatıştırılması, güvenliğin sağlanarak hayatın normale döndürülmesi, sekteye uğrayan ekonomin canlandırılması, üzerinde kuvvetle durulması gereken en önemli konudur.
Ekonomik, sosyal, siyasal kutuplaşmanın önüne geçebilmek için 81 bakladan oluşan ülke ekonomisinin her baklasına aynı bilinçle yaklaşmak gerekmekte, kopacak olan her baklanın; eğitimsizliğe, göçe, sınıf farklılıklarının artmasına neden olacağını hatırlamak da elzemdir.
Diyarbakır’da genel olarak ümitleri şu sıralar bu cümleyle anlatmak manidar olacaktır:
Sokak tatlıcısı mutluysa Diyarbakır’da mutludur…
Not :Bereketli Hilal terimi ilk kez ABD’li Arkeolog James Henry Breasted tarafından kullanılmıştır.